Klavye Delikanlısı

2008 yılında, NATO’nun “Kosovo Force (KFOR)” isimli kolordusunda görev yaptım.

Havalı bir görevim vardı, “Medya Analiz Subayı”

Televizyon, yerel gazeteler ve internetten NATO ve KFOR haberlerini takip ediyordum.

Haber atlamamam lazım,

Sabah akşam brifingleri, analizler, raporlar, her şey İngilizce,

Hep istim üzerindeyim, “Aman hata yapmayayım”.
***
Bir ay kadar önce, internet ortamında yayım yapan gazete kurdum,

İdeallerim doğrultusunda haber paylaşıp, köşe yazısı yazıyorum.

Sen misin gazeteciliğe soyunan?

Oldum pabucumun hırsızı,

Vallahi Kosova’daki ruh haline döndüm.

“Acemi gazeteci”,

“Bende gazeteci olacağım" dersen işte bu kadar olur.

“Bir gazetecinin deneyim kazanması için ne kadar süre gerekli” vb.

Bu lafları söyleyenler de sanki en ünlü gazeteciler!

Ya bir “Hayırlı olsun deyin”, destek verin.
***
Siz bilmiyorsunuz ama ben uluslararası gazetecilik yaptım.
***
Kendi sosyal medyamda bir paylaşım yapıyorum,

Biri “Tarafsız olman lazım diyor”,

Biri “Ben senin ismini gazeteci olarak duymadım diyor”,

Bir diğeri “Gazetecilere neden hakaret ediyorsun” diyor.
***
Yaradılışım gereği kimseye yağcılık yapmam,

Prim yapmak için “Yalan haber yapmam”,

Doğru bildiğim her şeyi konuşurum, yazarım,

Kesinlikle adam satmam.
***
Gazetecinin biri bilerek veya bilmeyerek, Tekirdağlılara hakaret etmiş,

Ben Tekirdağlı değilim ama, yanlış bulduğum için eleştiri yapmışım,

Tekirdağlı bazı gazeteciler onu değil, beni eleştiriyorlar,

Çok ilginç.
***
Paylaşım yaparken keyif alıyorum,

Düşüncelerimi, tecrübelerimi on binlere duyurmak çok güzel,

Karşılıklı etkileşim de çok güzel, yeni şeyler öğreniyorum,

Ah şu hakaretler olmasa…

Klavye delikanlılarına duyurulur,

Eşime söz verdim hakaretlere mümkün mertebe, karşılık vermeyeceğim.