Kılıçdaroğlu

İdealist bir bürokrat,

Eşi ve çocuklarını siyasetin dışında tutan iyi bir aile reisi,

Yakınlarını ihalelere ve akçeli işlere bulaştırmayan dürüst bir genel başkan.

Köşklerde, villalarda oturmayan mütevazı bir insan.

Bunlara hiç kimse itiraz edemez.
***
Genel Başkanlık yaptığı dönemde;

Mühürsüz oylara itiraz etmemesi,

Ekmeleddin İhsanoğlu gibi birisini aday gösterip “Tıpış tıpış oy vereceksiniz” diye diretmesi,

CHP sıralarından ilgisiz kişilere milletvekilliği vermesi,

Seçilme ihtimali yüksek Ekrem İmamoğlu’nun adaylığını kesmesi,

Seçilme ihtimali düşükken, aday olması, siyasi hatalarıydı.
***
2024 kurultayında, genel başkanlığı kaybettikten sonra,

Diğer eski genel başkanlar gibi ağabeylik yapmadı,

“Mutlak Butlan” davasından sonra, “kayyum” olarak görevlendirilirim diyerek apartta beklemeye başladı.
***
Siyasette geçmişteki hatalar, hem kişi hem de parti açısından tecrübe olarak algılanabilir.

Hatta insanlara hırs da yaptırabilir.

Bu hırs partiye zarar vermemelidir.

İstanbul İl Başkanlığı’na atanan kayyumun ne dediğini çok dikkate almam.

Ama genel başkanlık yapmış birisi ne söylediğine dikkat etmelidir.
***
Kılıçdaroğlu bir video yayınladı.

“CHP üzerinde iftiralar ve yolsuzluk iddialarıyla yol alamaz. Derhal arınmalı ve yoluna devam etmelidir” dedi.

CHP’nin İmralı ziyaretine gitmemesini de eleştirdi.
***
Partisinin Cumhurbaşkanı adayı ve seçilmiş belediye başkanları tutukluyken,

Adil yargılanma çağrısı yapmak yerine,

Masumiyet karinesini yok sayarak, hepsini suçlu ilan etti.

CHP’nin son yıllarda verdiği en güzel karar olan,

“İmralı’ya gitmeme kararını” eleştirdi.

Daha sonra “Sabah Gazetesi” ve “TGRT Haber’de”, eleştirilerine bu minvalde devam etti…
***
Bu basın yayın organları yıllarca “Bay Kemal” diyerek, aleyhinde haberler yaptılar.

Şimdi Kılıçdaroğlu bunlardan medet umuyor…

Atalarımız en güzelini söylemişler…

Keskin sirke, küpüne zarar..!